Skip to main content

İstanbul Zeytinburnu’nda uzun yıllardır hizmet veren ÜNSPED Spor ve Kültür Kulübü, hayata başarılı nesiller yetiştirme konusunda büyün emek harcıyor. Kulübün Kadın Yöneticisi Sayın Semra Demirer Manşetteyiz Genel Koordinatörü Serkan Özgül’e hedeflerini ve projelerini anlattı. Demirer, “Ben buraya gelirken işe değil, evlatlarımla kavuşmaya geliyorum. Onları geleceğe hazırlamak büyük bir keyif ve gurur.” dedi.

İşte o keyifli ve faydalı röportajın ayrıntıları…

Sizi tanıyabilir miyiz?
Semra Demirer ben. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Spor Bölümünde Öğretim Görevlisiyim. Gazi Üniversitesi mezunuyum. Ülkemizin sporcusuyum, voleybolcuyum. Öğretmenlik, voleybol, spor benim için bir aşk. ÜNSPED Spor ve Kültür Kulübü’nde uzun yıllardır yöneticiyim.

Çocuklara kulübünüzde neler sunuyorsunuz?
Geleceğimizin mimarı çocuklarımızın; burada sporla, sanatla, bilimle, ilimle sosyalleşmesini sağlıyoruz. Yani burada toplumsal bir çalışma var. Ben buraya gelirken işe değil, evlatlarımla kavuşmaya geliyorum. Onları geleceğe hazırlamak büyük bir keyif ve gurur.

Kulübümüzden de bahseder misiniz?
ÜNSPED Spor ve Kültür Kulübü, 2003 yılında Sayın Haluk ÜNDEĞER tarafından kuruldu. Müthiş bir kampüs burası. Okulumuz, okullar arası bilgi kültür yarışmalarında pek çok kere birincilik kazandı. Bu çocuklar arasında şu anda Amerika’da İngiltere’de mühendis olan, tıp okuyan öğrencilerimiz var. Ayrıca bu bölgede önemli bir spor ve kültür kulübüyüz, bu yüzden Zeytinburnu’nu bu güzel seviyeye, çağdaş ve medeni seviyeye çekebilme gayreti içerisindeyiz.


Kadın yönetici sayısının her yerde artması lazım!

Spor kulübünde kadın yönetici olmak, avantaj ve dezavantajları nelerdir?

Benim Allah’tan duam kadın yöneticiler artması doğrultusunda. Çünkü biz çok şanslı bir milletiz. Cumhuriyet’imizin kurucusu başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk birçok ‘medeniyim’ diyen ülkeden önce bize seçme seçilme hakkımızı vermiş. Biz Türk kadınlarının ülkemize ve Ata’mıza çok borcumuz var. Biz yönetici de oluruz, anne de oluruz, kariyer de yaparız, çocuk da doğururuz.

Spor kulüplerinde çalışmak elbette kolay değil, ama zoru başaran kadınlar bunu da başarıyor.  Çocuğu karnında 9 ay 10 gün taşımak kolay değil. Bunu başarabilen kadın her şeyi başarır. O nedenle ben buradan bu soruyu sorduğunuz için size de çok çok teşekkür ediyorum. Spor kulüplerinde de şirketlerde de, holdinglerde de kadın yönetici sayısının artması lazım.


Mesela ben kadın antrenör bulamıyorum. Çok zorlanıyorum. Daha çok kadınla çalışmak istiyorum. Size bir istatistikten bahsedeyim. Fransa’da 20 yıl boyunca bir istatistik yapıyorlar ve büyük şirketlerde kadın yöneticilerin olduğu yerlerdeki başarı oranına bakıyorlar. Kadın yöneticilerinin çok olduğu yerde başarı oranı yüksek, hata oranı çok az çıkıyor. 20 yıl yapılıyor bu test. Şimdi ben de sesleniyorum, buradan sizin aracılığınızla… Etkisi, yetkisi olan insanlara… Lütfen kadınları, yönetim kurullarınıza alın, fırsat ve ücret eşitliğini de sağlayın.


Başını okşayarak çok çocuğu hayata döndürdü bu eller… Yaşama bağladı. O zaman bunu nasip edene de hamd ediyorum. Teşekkür ediyorum. Kadın yönetici olmak büyük bir keyif gurur, onur! Önüme ne kadar engel koyarlarsa o kadar güçleniyorum. Daha çok kadınla çalışmak istiyorum ama bir daha söylüyorum, fırsat ve ücret eşitliği de sağlanmalı. Yetkililer, kadınların işini kolaylaştırmak değil de hak ettiğini vermeleri gerekiyor diye düşünüyorum.

Hedefleriniz neler?
19 yılı aşkın süredir buradayım. Voleybol takımımız ikinci ligde, basketbol takımımız büyük erkek liginde, altyapılarımız gerçekten çok iyi. Güçlü tüm kulüpler bizde yetişen çocukları almak istiyorlar. Spor ve sanatın bir ülkenin gerçekten çok ciddi bir tanıtım aracı olduğunu düşünüyorum. Türk gençleri de spora ve sanata çok yatkın. Atatürk “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim” diyor, biz öyle çocuklar yetiştiriyoruz. Gelecekteki hedefimiz de böyle çocukları Dünya sporuna ve Türk sporuna kazandırmak. Milli takımlara vermek. Bu çocuklarımız bizim cevherlerimiz. Hem okuyorlar hem sporcular.

Dolayısı ile bizim en büyük hedefimiz; sağlıklı nesiller yetiştirmek, yüreği kocaman, güzel insanlar, vicdanlı, inançlı insanlar yetiştirmek. Sporla, sanatla ruhlarını beslemek, bedenlerini beslemek ve Dünya’da Atatürk’ün işaret ettiği gibi dünyayı yöneten gençleri yetiştirmek bizim hedefimiz.

Burası bir insan mühendisliği atölyesi. Sadece sporcu, sanatçı yetişmiyor aynı zamanda ilim, bilim adamları da yetişiyor ve geleceğe; donanımlı, çağdaş, fikri olan, bilgisi olan ve katkısı olan, hayatına, kendi yaşamına, ailesine, ülkesine, bayrağına, vatanına katkısı olan genç, dinamik çocuklar yetiştiriyoruz. Dünyayı da yönetecek bu çocuklar emin olun. Burası öyle bir kaynak. Ben çok iddialıyım bu konuda ve çocuklarımız da bunun karşılığını bize sahnedeki duruşlarıyla ve icraatlarıyla veriyor.


Genç sporcuları nasıl mesaj vermek istersiniz?
Çocuklarımız size inanıyoruz, güveniyoruz. Dünyayı yöneteceğinize inanıyoruz. Spor, sanat, ilim, bilim sizin mottonuz olsun ve bu bilinçle ülkemizde ve tüm dünyada liderlik ederek dünya arenasında temsil edin bizi temsil edin diyorum.


Sizin eklemek istediğiniz bir konu var mı?
Sevgili anne babalar, çocuklarımızı bazı istemediğiniz bağımlılıklardan kurtarmak için, farkındalıklarını arttırmak için, hayata sıkı sıkı bağlanmalarını sağlamak için spor ve sanat kültürünü onlara aşılamamız lazım. Bu nedenle lütfen yakınınızdaki, evinizin en yakınındaki güven duyduğunuz kulüplere, okullara başvurun. Sporla, sanatla meşgul olsunlar. Mutlaka enstrüman çalsınlar. Dil öğrensinler. Türkçe iyi konuşsunlar. Kitap okusun ve spor yapsınlar. Spor ve sanat, hayatlarının ayrılmaz bir parçası olsun. Sporla sanatla yoğrulduktan sonra bir lider özelliği alarak kendini yönetebildiği gibi ailesine, vatanına, tüm dünyaya da katkıda bulunabilirler.

Leave a Reply