Hayatı yazıyor, hayat için yazıyor. Öyle yüreğe dokunuyor ki, seslendirdiği şarkılar… Aşk da var tabii ki şarkılarında ama, o daha çok farkındalık oluşturabilecek şarkılara imza atıyor. “Popülariteye ayak uydurmak yerine insanların önce kendi içindeki savaşı daha sonra toplumsal konuları ele alan şarkılara odaklanmayı tercih ettim” diyor Umut Harbeli. Antakyalı başarılı şarkıcı, “ANTAKYA İÇİN UMUT HEP VAR” sloganı ile yardım konserleri de düzenliyor sık sık. Cem Adrian’la birlikte seslendirdiği “ŞEHİR” şarkısı ise Hatay’ı unutturmamak için kaleme alınmış. İçinize işleyecek harika bir röportaj oldu. Teşekkürler Umut Harbeli…
RÖPORTAJ: Şükriye Tahir
Sizi tanıyabilir miyiz?
24 Kasım 1993 Hatay Antakya doğumluyum. İlkokul ve ortaokul yıllarımı Hatay’da tamamladım. Çukurova Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Tekstil Mühendisliği bölümü mezunuyum. Halen Antakya’da yaşıyorum. Bütün günümü hayvanlarla ve doğa ile iç içe geçiriyorum. Sahnelerim haricinde sosyal biri değilim, yalnız kalıp kendimi dinlemeyi çok severim. Pek konuşmayı sevmem. Birilerine bir şeyi anlatmak yerine kaleme almayı tercih ediyorum.
Müzikle ne zaman tanıştınız?
Kendimi bildim bileli müziğe ilgim vardı. Okul yıllarımda harici işlerde çalışmak zorunda kaldığım için, müzik ile hiç ilgilenememiş, sadece dinlemekle kendi kendime şarkı söylemekle yetiniyordum. Okuldan mezun olduktan sonra mühendislik işini sadece 6 ay yapıp bıraktım. Sonrasında kendimi müzikle iç içe buldum, çok kısa süre içinde küçük sahnelerde sahne almaya başlayıp zamanla kendimi geliştirdim ve geliştirmeye devam ediyorum.
Hayaliniz miydi müzisyen olmak?
Pek hayal kurmayı sevmem çünkü çok hayalim küçükken yarım kaldı. Daha sonra ulaşamayacağım hiçbir hayali kurmama kararı aldım kendi içimde. Hayalden öte inandığım ve başaracağım şeylere odaklandım. Şarkıcı olacağım dedim ve oldum ve bir gün tek başıma yalnızken yazdığım bir şarkıyı ulusalda hep bir ağızdan söyleyeceğime inanıyorum.
Bir şeylerin farkına varmaya başlayınca aşkın sadece bir insana olan sevgi olmadığını daha kapsamlı ve geniş olduğunu anladım.
Kendi şarkılarını yazan bir sanatçısınız? İlk ne zaman hangi duygularla yazmaya başladınız?
Herkes gibi ilk şarkılarımı aşk üzerine kaleme alıyordum. Çocukluk aşkı vs vs… Bir şeylerin farkına varmaya başlayınca aşkın sadece bir insana olan sevgi olmadığını daha kapsamlı ve geniş olduğunu anladım. Herkes gibi yaş aldıkça biraz değişmeye başladı hem şarkılarım hem de anlamaya ve anlatmaya çalıştığım ben ve hikayelerim… Son 4 – 5 şarkım aşk şarkısı değildi. 2020 yılında silahlı saldırıda hayattan koparılan kız kardeşimin adını yasatabilmek adına yazdığım “Cennetim” isimli şarkıdan sonra çıktı onlar da… Ve farkındalık oluşturabilecek şarkılara odaklanmak istedim. Popülariteye ayak uydurmak yerine insanların önce kendi içindeki savaşı daha sonra toplumsal konuları ele alan şarkılara odaklanmayı tercih ettim.
Hataylı bir sanatçısınız? Felaketin gerçekleştiği anlarda ve sonraki süreçte neler yaşadınız?
Deprem anında yıkımın en çok yaşandığı mahallelerden biri olan Armutlu mahallesinde annem ile evimizdeydim. O yıkımın içerisinden canlı çıkmayı mucize olarak görüyorum. Felaketin ilk anından şimdiye kadar şehirde elimden geldiğince haddimce bir şeyler yapmaya, halkımıza herkes gibi destek olmaya çalıştım, çalışıyorum. Aktif olarak gönüllüydüm. Hem enkaz baslarında hem yardımları koordine etmek adına elimden geleni yaptım. Aylar sonra ise Turkiye’nin birçok ilinde “Antakya için Umut hep var” projesini başlatıp konserler verdim ve gelirlerini gene haddimce ihtiyaç sahiplerine ilettim. Bunlar anlatılacak konuşulacak şeyler değil, bunun üzerine çok konuşmak istemiyorum. Nefes aldığım sürece birilerinin bana, bize ihtiyacı var bunlar onların hakkı bunun bilincinde olmak çok önemli.
Depremi unutmamak ve unutturmamak tek temennim!
Depremlerin üzerinden 1 yıl geçti. Şu anda Hatay’da nasıl bir tablo var? Neler yaşıyor, nelerle mücadele ediyorsunuz?
Acılarımız değişmedi öncelikle. Herkes bir şeyler bıraktı toprağa… Kimi canından, kimi vücudundan bir parça, kimisi ise canını… 1 sene geçmesine rağmen halen durum çok kötü, elektrik kesintileri su kesintileri devam ediyor. Konteyner temin edemeyenler var, insanların aklında bir sürü soru işareti. İşsizlik, engelli bireylerin ailelerin çaresizliğini görüyorum. Depremde uzuvlarını kaybedenlerin yaşadıkları sıkıntılar devam ediyor. Sokak hayvanlarına kendi çabalarıyla yetişmeye çalışan dostlarımız var, onlara gelen destek yetersiz. Depremi unutmamak ve unutturmamak tek temennim! Hep beraber omuz omuza bu günleri de atlatacağız.
“Antakya için Umut hep var” projesi ile yardım konserleri yapıyor.
Cem Adrian’la birlikte seslendirdiğiniz “Şehir” şarkısı çok duygu yüklü. Başka hangi projeleriniz var?
“Şehir” çok önemli ve özel bir eser benim için. Depremden etkilenen ve ben gibi kayıpları olan ekip arkadaşım Önder Kırbıyık kaleme aldı şarkıyı. Hem Cem Adrian gibi önemli bir şarkıcının eşlik etmesi hem aşığı olduğum Şehr-i Hatay’ı anlatması yerini çok farklı kılıyor. Elbette sürekli üretmeye, şarkılar yapmaya devam edeceğim. Bu yıl içerisinde de yeni yeni şarkılarla yoluma devam edeceğim.
Müzik kariyerinizde hedefleriniz neler?
Bir gün şarkılarımı dinleyen herkesin az da olsa kendini şarkılarımda bulabilmesi ilk hedefim. Sürekli yeni şarkılar üretip Anadolu Rock müziğini eskide olduğu gibi tekrardan özellikle gençlerimizin Cem Karaca ve Barış
Manço gibi çok önemli isimleri, bilmeyen gençlerimizin olduğu ve popüler anlamsız müziklerin, tüketilebilir şarkıların popüler olduğu bir donemde. Yarım asır önce üstatlarımızın yaptığı şarkıları nasıl bugüne taşındığını anlatmayı anlatabilmek önemli hedeflerimden biri…
Konser projeleriniz var mı önümüzdeki günler için?
Bildiğim SMA hastası bebekler için konser projem ver iki tane. Harici olarak daha önce yaptığım “PARALI DEĞİL MAMALI KONSER” projesini devam ettirmeyi planlıyorum. Sokakta yaşayan canlarımız için konserimize gelen dostlarımız biletle değil kapıda getirdikleri ve teslim edecekleri mama ile giriş yapacaklar. Harici olarak Antakya’mıza umut olmak için Antakya’da ve başka şehirlerde konserlerim devam edecek. Hayvanların ve doğamızın katledilmediği, çocukların tacize uğramadığı ve kadınlarımızın yok sayılmadığı güzel bir Türkiye diliyorum. Yolu sevgiden geçen herkesle bir yerde buluşmak ümidiyle müzikle kalın.